GİRESUN
1) Kümbet Yaylası
Gördüğünüz resim bir rönesans tablosu değil; Giresun’da bulunan Kümbet Yaylası. Şehir merkezine 60 kilometre uzaklıktaki yayla, şenlikleriyle meşhur. Her yıl temmuz ayında düzenlenen Kümbet Yaylası Şenlikleri’ne binlerce kişi katılıyor. Şenliklerde yapılan açık arttırmayı kazanan “yayla ağası” olarak ilan ediliyor; elde edilen gelir ise bir sonraki yıl yapılacak olan şenlik için harcanıyor.
Yaylanın imkanları ise tatmin edici düzeyde. Elektrik, su, telefon gibi alt yapı hizmetlerine sahip olan yaylada, ayrıca on yataklı bir otel de bulunuyor. Orman içinde yer alan Aymaç mesire alanı ve Salon Çayırı tesisleri de yaylaya gelenlerin en çok vakit geçirdikleri yerler.
2) Bektaş Yaylası
Şehir merkezine 56 kilometre uzaklıktaki Bektaş Yaylası’na, Dereli Yavuzkemal, Batlama Deresi ve Bulanacak olmak üzere üç farklı yol üzerinden gidilebilir. Elektrik, su ve telefon gibi altyapı hizmetleri Bektaş Yaylası’nda da mevcut. Yaylada konaklamak isteyenler için 80 yataklı bir otel hizmet veriyor.
Bunların yanı sıra yaylayı farklı kılan özelliklerden biri de kayak sporu. Kış aylarında kar yağışı alan bölgelerde kayak yapmak mümkün. Yaz aylarında ise bir yayla klasiği olan çim kayağı, Bektaş Yaylası’ndaki en popüler aktivitelerden biri.
3) Sis Dağı Yaylası
Diğer adıyla Alimeydan Dağı, Trabzon ve Giresun sınırı olan Görele’de yer alır. Tepesinden veya eteğinden sisin hiç eksik olmaması sebebiyle Sis Dağı olarak adlandırılan bu yayla her yıl temmuz ayında Sis Dağı Otçu Göçü Yayla Şenlikleri’ne ev sahipliği yapmaktadır. İnsanların yoğun ilgi gösterdiği bu şenlikte; davul, zurna eşliğinde horonlar oynanmakta, yarışmalar düzenlenmekte ve yöresel ürünlerin pazarı kurulmaktadır. Şenlik her yıl ilgisini çeken turistler tarafından ziyaret edilmektedir.
4) Kırıkharman Yaylası
Çakrak Köyü’nde bulunan yayla, barındırdığı kültürel ve doğal zenginlikleri ziyaretçilerine sunmaktadır. 1850 senesinde Rumlar tarafından inşa edilmiş olan kilise, Giresun ve Doğu Karadeniz köylerindeki Ortodoks kiliselerine örnektir. 170 yaşında olan kilise adeta yıllara meydan okuyor. Sizde eğer benim gibi geçmişin atmosferini yaşamayı seviyorsanız, ziyaret ettiğinize pişman olmayacağınız bir yer.
5) Kuzalan Şelalesi
Giresun merkeze 45 kilometre uzaklıkta yer alan şelalenin en yüksek noktası Dikoluk Pınarı ve Marazlı Tepesidir. Mağaralar, kaç bin yıllık ağaçlar,tarihi değirmenler gibi güzelliklerinin yanında pek çok canlı çeşitliliğine de rastlanmaktadır. 60 farklı canlıya ait 129 bitki türü, 36 canlıya ait 105 kuş türü de tabiat parkı içinde yer almaktadır.
Doğu Karadeniz’de sodali suyun dere halinde aktığı tek yer olup, Mavi Göl ile birlikte belirli zamanlarda göz alıcı bir turkuaz rengine dönüşüyor. Bunun sebebi ise gölün içerisinde bulunan kireç taşları ve sodalı sudur.
Şehrin doğal güzelliklerini keşfetmek istiyorsanız Kuzalan Şelalesi’ni mutlaka görmelisiniz. Özellikle yaz aylarındaki serinletici etkisi nedeniyle ziyaretçiler tarafından sıkça tercih edilen şelale tam bir görsel şölen sunuyor.
6) Mavi Göl
Giresun’un Dereli ilçesinde bulunan gölün en belirgin özelliği Karadeniz Bölgesi’nde dere şeklinde akan tek göl olmasıdır. Başta yerel halk olmak üzere, Türkiye‘nin farklı bölgelerinden gelen ziyaretçiler tarafından oldukça ilgi görmektedir. Doğanın içindeki gizli hazine gelen bir kez daha geliyor diyebiliriz. Akarken oluşturduğu renk geçişleri ile izleyenlerine adeta göz ziyafeti yaşatıyor.
Mayıs ayında karların erimesiyle yeşilden maviye dönenen rengi ile gerçekten isminin hakkını veren Mavi Göl, Aksu çayı ile birleşerek batıya doğru çanak şeklinde en büyüğü 30 metre çapında olmak üzere 5 adet göl oluşturur.
İçerisinde 800 metreye kadar ulaşan yüksekliği ile yer alan şelale ve travertenler ve çeşitli bitkiler, bitki seven ve bunu fotoğraflama sevenlerin sıklıkla tercihe ettiği bir yer.
7) Sağrak Gölü
Dereli ilçe sınırlarında yer alan krater gölü Sağrak, yaban hayatı için önemli bir unsurdur. Gölün çevresinde birçok ayı, kurt, tilki, urkeklik, kartal, şahin,doğan gibi çok çeşit hayvan bulunuyor. Tüm bunların yanı sıra doğa aktiviteleri de yapılmaktadır. İnsanların kaçış noktası haline gelen bu doğa harikası yerler, gün yüzün çıkartılmalı. Daha çok ziyaret edilmeli ve daha çok imkanlar sunmalıdır.
8) Karagöl Dağı
Giresun Bölgesi’nin en büyük ikinci dağı olan Karagöl, birçok obayı içerisinde barındırmaktadır. Ordu il sınırı boyunca Elmalı, İnboynu ve Bozat Taşı obaları ve dağın tepesinin hemen yamacında Aygır Gölü bulunmaktadır. Doğu yönüne doğru gidildikçe Karagöl Gölü, Bağırsak Gölü yer alır.
Trekking sporuna oldukça elverişli olan Karagöl Dağları’nda yaz aylarında rehber eşliğinde doğa yürüyüşleri yapılabilmektedir.
9) Yeniköy Mağarası
Espiye’den 33 km uzaklıkta yer alan Avluca ve Yeniköy arasındaki Karadona Deresi’nin batısında bulunan kaynaktan çıkan suyun yedi değirmeni çalıştırdığı, bu kaynağında özünde bir mağara olduğu ortaya çıkmıştır. Halk tarafından Patlaksu olarak adlandırılan mağaranın belirli bölgelerinde farklı damlataş, sarkıt, dikit gibi oluşumlar meydana gelmiştir. İçerisinde herhangi bir canlıya rastlanılmamıştır.
10) Tepesi Delik Mağarası
Alucra ilçesinde bulunn Fevzi Çakmak Köyü’ndeki mağara, kimyasal erimeler sonucu çukurun en son noktasında yer alan duy oluşturmuştur. Ağzı geniş olan mağaraya tepeden obruk içine inilerek girilebilinmektedir. İndiğiniz yerde mağaranın hemen girişinde gölet bulunmaktadır. Damlataş, dikik ve sarkıt gibi oluşumlara çok fazla rastlanmamakla birlikte yarasa bulunmaktadır. Alucra ilçesine 16 km mesafede olup, Giresun-Şebinkarahisar-Alucra-Fevziçakmak köyü istikameti ile ulaşılabilir veya Trabzon-Gümüşhane-Şiran-Alucra-Fevzi Çakmak köyü istikameti de kullanılabilir.
11) Büyük Sarkıt Mağarası
Doğal oluşum içerisinde yer alan mağaralardan biride Büyük Sarkıt Mağarası, Yedideğirmenler tabiat parkı içerisinde bulunan yüksekliği 1,5-2 metre, yaklaşık derinliği 2-3 km olan mağara içerisinde sarkıt ve dikitler yer alıyor. Sahip olduğumuz doğal zenginliklerimiz bölge turizminin canlanmasına ve ilgi çekmesine büyük katkı sağlıyor.
12) Yedideğirmenler Tabiat Park
İçerisinde bulunan doğal şelaleleri, mağaralar ve obrukları ile bence ziyaret edilmeyi ziyadesiyle hak ediyor. Günümüzde mesire alanı olarak kullanılan yerin, Cenevizlilerden kaldığı ve maden cevherleri için yapıldığı tahmin edilmektedir. 400 yıl kadar önce ise yöre halkı tarafından un değirmenleri olarak kullanılmaya devam etmiştir. Hala altısı kullanılmaya devam edilmektedir.
13) Giresun Adası
Giresun, yer aldığı coğrafi konum sebebiyle ülkemizin doğal güzelliklerini ve kültürel değerlerini içerisinde barındıran önemli illerden biridir. Özellikle Giresun Adası, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde antik ve orta çağ dönemlerinden kalma yerleşim sağlanmış tek ada olma özelliğini taşımaktadır. İkinci derece arkeolojik sit alanı olarak ilan edilen ada içerisinde; bir kilise, bir şapel, bir sarnıç ve çok sayıda mezar yapıları mevcuttur.
Burada bulunan Latince “Humuz” kelimesinden türeyip doğum anlamına gelen Hamza taşı adındaki kaya parçası bulunmaktadır. Kibele inancın göre; çocuğu olmayan çiftler bu taşa dokunarak etrafında dua ettikleri ve hatta gece adada konakladıkları söylenmektedir. Bir nevi Doğurganlığın simgesi haline gelen bu Hamza taşı için her yıl mayıs ayının 20’sinde düzenlenen Mayıs Yedisi törenleri, Aksu Şenlikleri kapsamı altında devam ettirilmektedir.
Karadeniz’de Kefken Adası ile birlikte iki adadan biri olan Giresun Adası, şehrin en çok ziyaret edilen yerlerinden biri. Yaklaşık 70 bitki türünün, karabatak ve leyleklerin doğal yaşam alanı olan ada görülmeye değer nitelikte.
14) Giresun Müzesi
18. Yy’da Ortodoks kilisesi olarak inşa edilen bina, 1923 yılına dek kilise olarak kullanılmıştır. Bu tarihten itibaren 1948-1967 yılları arasında cezaevi olarak kullanılmış olup, 1982 yılında restore edilmiştir.
1988 yılında müze olarak kullanılan Eski Tunç Çağı, Hitit, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait antik eserler, taş kabartmalar, eski tarihlerde kullanılan silah, giysi ve para örneklerini görebilirsiniz. Kuvay-ı Milliye şehitlerinin anılarına hitaben 1999 yılında Fotoğraf, Sergi salonu, Kuvay-ı Milliye’de Osman Ağa ve Giresun Gönüllüleri Fotoğraf Müzesi açılmıştır.